DAISY JONES & THE SIX

1970'ler, rock müzik dünyasında büyük değişim ve deneyimlerin yaşandığı yıllardı. Müzikteki özgür ve bohem ruh dönemin moda algısına da yansımıştı. Süet veya deri botlarla eşleştirilmiş, kloş kollu uzun, dökümlü elbiseler, eşarplar, şapkalar ve takılar gibi aksesuarların ise yükselişte olduğu bir dönemdi.

Yazan: Destina Naz Özkan


1970’ler sanırım beni en çok etkileyen ve modasını en sevdiğim dönem. Carole King’den Patti Smith’e dönemin kadınlarının hala üzerimizde etkisi olduğunu hissediyorum. Benim favorim ise Stevie Nicks… Stiliyle, müziğiyle ve özgür ruhuyla bana hep ilham veren birisi oldu. Dönemin efsane müzik grubu Fleetwood Mac’ten ilham alan ve bize 70’leri deneyimleme fırsatı sunan Daisy Jones & The Six’i duyunca da çok heyecanlandım ve hemen soluksuz izlemeye başladım.Burada biraz dizideki üç kadının tarzından ve 1970’ler modasından bahsetmek istiyorum.

Daisy Jones & The Six, 1970'lerin rock sahnesinin modasını tasvir ediyor. 1970'lerin ortalarında geçen şov, solist Daisy Jones'un bohem görünümünden erkek grup üyelerinin daha klasik rock tarzına kadar bir dizi stil içeriyor. Daisy'nin stili dökümlü elbiseler, çan paçalı kot pantolonlar ve katmanlı kolyelerle büyük ölçüde Stevie Nicks'ten etkileniyor.

Dizide üç farklı kadının tarzları, o dönemin içindeki farklı moda algılarını temsil ediyor.

Kaynak: Vogue France

DAISY JONES

Daisy Jones dizinin özgür ruhlu ve cesur başrolü. Yazar Taylor Jenkins Reid, Daisy Jones karakterini yaratırken Fleetwood Mac'in Stevie Nicks'inden ilham almış ve bu etki, dizi uyarlamasında karakterin giydiği bazı kostümlere de yansımış. Kostüm tasarımcısı Allyson B. Wingate, Daisy'nin giydiği dalgalı kollu kimono benzeri üstler ve yarı şeffaf performans kaftanlarında Nicks'e saygı duruşunda bulunulduğunu açıklıyor.

Daisy'nin stilinin en önemli unsuru onun "İstediğimi yaparım" tavrı.Örneğin, Daisy'nin gösterişli kürk süslemeli paltoları, kendisini savunmasız hissettiğinde bir tür zırh, aynı zamanda bağımsızlığının bir işareti şeklinde.

Daisy'nin performansının temel ögelerinden biri, Wingate'in not ettiği kaftan, karakterin sahnede farklı bir kişiliğe dönüşmesinin bir yolu olarak izliyoruz. En önemli performanslardan biri, Wingate'in Free People'dan temin ettiği, payetlerle süslenmiş saf siyah bir kaftandı.

Daisy'nin görünüşünden en çok beklenen, Wingate ve Keough'un ortak çalışması olan grubun son performansı için giydiği kıyafet. Bir Halston pelerini ve 1930'ların altın tığ işi elbisesinden oluşan kıyafet, Fleetwood Mac şarkısı "Gold Dust Woman"a gönderme yapıyor ve Wingate tarafından "ateş topu" olarak tanımlanıyor.

Kaynak: Harper's Bazaar

CAMILA DUNNE

Camila, tam anlamıyla bir ‘Rock-Star’ sevgilisini temsil ediyor. 

Camila’nın stil evrimi, küçük bir kasaba fotoğrafçısı ve bir garaj grubunun baş şarkıcısının kız arkadaşından, Daisy Jones & The Six'in eş solisti Billy Dunne'ın göz alıcı ve takdir edilmeyen karısına dönüşmesinin görsel bir temsilidir. Wingate, Camila'nın her bölüm evrilen stilinin karakterin gelişiminde kritik bir yönü olduğunu açıklıyor.

İlk günlerinde, Camila'nın gardırobunda bir romantik bluz, kloş kot pantolon ve kolay dökümlü maksi elbiseler ile bir masumiyet unsuru var. Grup Pittsburgh'tan California’ya taşınırken, çiçek desenli maksilere vurgu yaparak tarzını daha bohem bir hale bırakıyor. Sonraki bölümlerde, grup üne kavuştukça Camila, Billy ve Daisy arasında bir aşk üçgeni geliştikçe Camila'nın gardırobu daha yetişkin bir görünüme bürünüyor. Wingate, daha dar örgülü elbiseler, diz boyu çizmeler ve büyük boy gözlüklerle gardırobunu Bianca Jagger'ınkine benzetiyor.

Kitaptan en çok beklenen sahnelerden biri olan Aurora plak fotoğraf çekiminde, Camila'nın gelişen stili tam olarak sergileniyor. Wingate, karakterin Bianca Jagger estetiğini kafasına bağlı bir fular ve büyük boy gözlüklerle somutlaştırmasının çok önemli olduğunu vurguluyor. Wingate, Camila'nın gerçek hayattaki muadili Camila Morrone'nin karaktere mükemmel bir şekilde uyduğunu, Bianca Jagger'dan ilham alan görünümü zahmetsizce somutlaştırdığını açıklıyor.

Kaynak: Vogue France

KAREN SIRKO

Karen, dizinin esrarengiz ve havalı İngiliz kızı. Karaktere hayat veren Suki Waterhouse benim takip etmeyi en çok sevdiğim “o” kızlardan biri. Farklı stili ve çabasız görünümüyle her zaman dikkatimi çok çektiğini söyleyebilirim. Suki’nin dizide olduğunu görmek daha fazla heyecanlanmama sebep bile oldu.

Karen Sirko, The Six'in ilk yıllarında tek kadın üyesi. Sıra dışı biri olarak konumu, sahnedeki varlığını etkiliyor. Wingate, uyarlamada Karen'ın keskin stiline sadık kalıyor. Suki Waterhouse, eski Patti Smith ve Fleetwood Mac'in Christine McVie'sinden ilham alan koyu renkli kloş kot pantolon ve siyah boğazlı kazaklar giyiyor. Yapışkan boğazlı kazaklar, Wingate'in romanın sayfalarıyla bir tuttuğu çok önemli bir unsur oluyor.

Dizi ilerledikçe ve kronolojik olarak Karen'ın belgesel sahnelerine gelirken, Karen'ın görünüşünün daha çok 70'lerin göz alıcı yönüne doğru evrilişini görüyoruz.  Beyaz gömleği, siyah kravatı ve siyah ceketi Debbie Harry ve Patti Smith'ten etkileniyor. Karen'ın sahnede öne çıkma ihtiyacı gibi, grubun artan şöhreti ve zenginliği de bu değişimde rol oynuyor. Kostüm tasarımcısı Wingate, Karen'ın kostümlerine metalik ışıltı ve daha koyu mücevher tonları ekleyerek, Karen'ın performansı sahnelerde ışığı yakalamasını ve öne çıkmasını sağlıyor. Wingate, "Öne çıkması için bir miktar ışıltıya veya parlaklığa sahip olması gerekiyordu." diyor.

Kaynak: Los Angeles Times, Daisy Jones & The Six Instagram

Bizi 1970’lere döndüren, dönemin büyüsüne kapılmamızı saplayan Daisy Jones & The Six favori dizilerim arasına girmeyi başardı bile. Dizideki moda sahnesinin ve California’nın bir görsel şölen olduğunu hissettim. 

Kalan dört bölümü ise sabırsızlıkla bekliyorum!


Bize kendinden bahset, tam sana göre bir kombin gönderelim